Erasmus+ Programı Kısa Dönem Öğrenci Doktora Staj Hareketliliği - Deneyim Paylaşımı: Hilal FAZLI
Erasmus+ deneyimimi aktarmadan önce sizlere kısaca kendimden bahsetmek isterim. Lisans eğitimimi Manisa Celal Bayar Üniversitesi Kimya bölümünde tamamladım. Sonrasında yüksek lisansımı Üniversitemiz Kimya bölümü Organik Anabilim Dalında yaptım ve şu an hedeflerime giden yolda Üniversitemiz Kimya Bölümü Anorganik Anabilim Dalında doktora öğrencisi olarak devam etmekteyim. Her şey planladığım gibi giderse birkaç ay sonra doktora tezimi savunacağım. Küçüklükten beri izlediğim film ve dizilerden etkilenerek yurt dışına çıkmayı orada kendimi geliştirip sonrasında ülkeme değer katmayı hayal etmiştim. Ancak bu doktora eğitimime kadar mümkün olmadı. Sonrasında Üniversitemizinde dahil olduğu COST aksiyonları (European Cooperation in Science and Technology Action) çalışma grubu üyesi olarak yurt dışına çıkıp bilimsel araştırmalara katılma, poster sunma ve eğitime katılma gibi deneyimleri kazanmış oldum. Ancak Erasmus+ deneyimim öncesindeki tüm yurt dışı seyahatlerim ekip halinde olmuştu. Tek başıma hiç yurt dışına çıkmamıştım.
Erasmus+ dil sınavına girdim ama yine de yurt dışına tek başına çıkabileceğimden emin değildim. Sonuçlar açıklandıktan sonra başvurduğum 1 ay süreli doktora staj hareketliliği kapsamında Polonya’nın Poznan şehrinde bulunan Poznan Tıp Bilimleri Teknoloji Üniversitesi’nden kabul aldım. Yurt dışına çıkmadan önce hazırlamam gereken belgeleri Değişim Programları Koordinatörlüğü'nün rehberliğinde hazırladım. Ancak halen endişelerim vardı. Gittiğim üniversitede çalışmalara adapte olabilecek miyim? Dil ve iletişim konusunda zorlanacak mıyım? Oranın kültürüne, yaşam tarzına uyum sağlayabilecek miyim? En önemlisi de başarabilecek miyim korkusu vardı. Poznan’a gittiğim ilk gün, staj için kabul aldığım Dr. Daniel Ziental hocam beni karşıladı. Birlikte kahve içtik ve neler yapacağımızı planladık. Onunla konuşunca endişelerimin yarısı gitmişti. Bir gün sonra Dr. Daniel Ziental hocamın araştırma ekibi ile tanıştım, birlikte hızla laboratuvar ortamına girip çalışmaya başladık.
Önce belirli moleküllerin sentezi ve saflaştırılması çalışmalarını gerçekleştirdik. Sonrasında ise belirlenen bazı bileşiklere ve sentezlediğimiz moleküllere sonodinamik ve fotodinamik aktivite çalışmaları yaptık. Cihazların kullanımına hızla adapte olunca benden cihazın başına geçmemi istediler ve minimum denetimle sonodinamik ve fotodinamik çalışmaları üstlendim. Bu çalışmaların yanında mikrobiyolojik çalışmalar için ön hazırlık laboratuvarında da çalışma imkanı buldum.
Hafta içleri yoğun çalışmalarımın yanında hafta sonları da gezme ve Polonya'nın kültürünü keşfetme imkanı bulabildim. Öncelikle, Polonya’nın tarihteki ilk başkenti olan Poznan’ı gezdim. Tarihi yapılarının 2. Dünya Savaşı'ndan sonra yıkılmış olmasına rağmen muhteşem mimari yetenekleri sayesinde şehri eski haline çevirmeyi başarmışlar. Merkezi ve sokakları büyüleyici güzellikteydi.
Polonyanın meşhur yemeklerinden pierogi, Polonya pizzası diye adlandırdıkları zapiekanka ve bir donut türü olan Paczek asla unutmayacağım lezzetler olarak listeme girdi bile.
Orada düzenlenen kürek çekme yarışmasına bile katıldım ve istediğim içeceği ve yiyeceği yeme ödülü kazandım (pierogi’ nin her çeşidini denedim diyebilirim). Ayrıca Poznan’da tanınmış bir müzik grubunun konserine gittim, her ne kadar Lehçe şarkı sözlerini anlamasam da, şarkıların verdikleri duygu çok güzeldi - ne de olsa müzik evrenseldir! :)
Arkadaşlarımla birlikte Polonya’nın Gdansk şehrine gitme imkanı buldum ve gerçekten ben bu şehre aşık oldum. Mimari yapıları, denizi, kumsalı, havası gerçekten çok güzeldi. Bu şehrin dışında Malbork ve Kwidzyn şehirlerini ve tarihi yerlerini de gezme imkanı buldum.
Kaldığım yurttaki güvenlik personelimiz Teresa abla bile bana o kadar alıştı ve sevdi ki gidişime üzüldüğünü söyledi ve baktıkça onu hatırlamam için bana bir de hediye verdi. Ben de onu çok sevdim, gerçekten duygusal bir andı.
Bilimin ışığında gidilen her yol bizler için çiçektir. Hele ki burası size huzurlu ve verimli çalışabileceğiniz bir ortam sağlıyorsa yemede yanında yat dedirtecek cinsten oluyor. Genel anlamda benim için son derece verimli bir stajdı. Çalıştığım cihazları kullanmam gerekirse direkt analize başlayabilirim, o derece güzel bir çalışma süreci geçirdim. Benim için verimliliği yadsınamaz bir deneyimdi. Hem çok çalıştım, hem de çok gezdim. İyi ki gelmişim, bir daha şansım olsa yine giderim. KTÜ öğrencisi olarak beni bu imkanlarla buluşturan Değişim Programları Koordinatörlüğü'ndeki tüm hocalarıma, Poznan Tıp Bilimleri Teknoloji Üniversitesi’nde böyle kıymetli bir staj fırsatını bana sunan hocalarıma ve birlikte çalıştığım lisansüstü arkadaşlarıma teşekkürü borç bilirim. KTÜ'de okuyan diğer öğrenci arkadaşlarıma da böyle bir fırsatınız varsa sakın kaçırmayın ve değerlendirin diye tavsiye vermeden paragrafımı sonlandırmak istemedim. O zaman gelsin en sevdiğim slogan, YAŞASIN BİLİM!
19 Ağustos 2025